18 Ekim 2008 Cumartesi

Şapur şupur ya rabbi şükür :)

6. cadde bir takım yol çalışmaları dolayısıyla tıkanmış kalmış. Kendimi zar zor 7. caddeye atıp Times a giriyorum. Yol bom boş doğal olarak çünkü 6. caddeden arabalar 7 ye zorla geçebiliyor.

Times'ın ortasına geldiğimde 28 yaşlarında güzel bir kadın yolun ortasına doğru çıkıyor. İşaret parmağını yavaşca hareket ettirerek beni çağırıyor. Gülümsüyorum ve yaklaşıyorum. Araya birileri girer gibi sanki bana bineceklermiş gibi oluyor. Eliyle, kaşlarıyla "Hayır,hayır onlar değil ben" diyor. İyice yaklaştığımda arkadaşlarıyla vedalaşıyor ve bisikletime atlıyor.

Hava soğuk, üstüne hiçbirşey almadan dışarı çıkmış akıllı kızımız.Yolda giderken sürekli "fena halde donuyorum!" diyor ( Aslında daha küfürlü başka bir yolla söylüyorda siz böyle sanın :D) Baktım bir kaç kere tekrarlıyor 5. caddeye geldiğimizde "Bir teklifim var! Bu soğukta biraz olsun sana iyi gelebilecek bir öneri, kabul eder misin bilmiyorum..." ," Kabul!" diyor. Üstümdeki siyah polar ceketi yavaşca çıkarıp ona veriyorum. Giyiyor. "Ben nasıl olsa pedalladığım için sıcak basıyor, sen giy bari ". "Ooo, çok teşekkür ederim..."

Yol boyunca telefonda sevgilisiyle konuşuyor. Aslında benim görevim de onu sevgilisine kavuşturmak. 3. caddede bir yerlerde buluyoruz onu. "Bu kadın tam bir baş belası,nasıl dayandın ona" diyor." Valla bilmem gayet iyi birine benziyor" diyorum. Yine " Ooo, çok sağol, yaşa sen!" derken sarılıp öpüyor yanaklarımdan. Töbe yarabii diyip ayrılıyorum... :)

****************************************************************************

Öğlen şovları dağılmış tırım tırım müşteri arıyorum. 2 yaşlı kadın köşe başında beni çeviriyor. Pensilvania station a gideceğiz diyorlar. Eyvallah diyorum. Kadınlar o kadar çatlak ve matrak ki, daha biner binmez kahkahalar New York sokaklarını inletmeye başlıyor. Biner binmez, "Biz fotoğraf çektirmek istiyoruz, makinemiz yok!" diyip kaldırımdan geçen insanlara " Biri bizim fotoğrafımızı çeksin!" diye bağırmaya başlıyorlar :D.

Sohbet muhabbet kahkaha gırla gidiyor yolda. Artık yaklaşmışken buz gibi soğuk havada pedallamanın etkisiyle terlediğimi ima ederek " Hava ne kadar sıcak öyle değil mi?" diyorum. Gülerek şu cevabı veriyor." 2 tane çıtır, güzel mi güzel bayan aldın ondandır o" diyor ve kahkahalara devam ediyorlar :).

Neyse sağ salim bunları istasyona getirdiğimde parayı uzatıyor. Ancak kadın çatlak. "Thank youu so muchh" derken elini enseme atıyor ve başlıyor gene yanaklardan öpmeye. Ben gene şaşkın şaşkın sırıtarak "You're welcome" diyip öylece kalıyorum :D. New York'da bol şanslar diyip uzaklaşıyorlar...

Hiç yorum yok: