29 Mart 2009 Pazar

Ali ile görüşebilir miyim? :)

İnsan yaptığı işlerin sonuçlarının güzelliğini gördüğünde daha mutlu oluyor. Bende şu sıralar bu sitenin farklı amaçlara hizmet ettiğini gördükçe daha da mutlu oluyorum.

Yazın ortasında, Amerika'daki ilk hattımı aldığımda numaramı sizlerle güzel bir illastrasyon ile paylaşmıştım. Altına da eklemiştim istediğiniz zaman arayabilirsiniz diye. O günden bugüne tanıdıklarım hariç kimse aramamıştı :) ancak geçen gün bir ilk oldu ve numarayı gören bir arkadaş bana ulaştı.

Tanışmamız enteresandı. Aslında tanışamadık bile çünkü "Ali ile görüşebilir miyim?" dedi ve bende yanlış oldu galiba diyip yüzüne kapattım :) Daha sonradan yorum olarak Ali sana ulaşamıyorum telefonundan diyince durum anlaşıldı ve geri aradım :)

Vize değişim prosedüründen hayata, hayattan kore filmlerine kadar herşeyden konuştuk :). Bilgilendik, bilgilendirdik. Özetle işe yaradık diyelim. Aynı zamanda bazı eksiklikleri de fark ettik. Meğer hiç bir yere adımı ve e-mail adresimi yazmamışım. Dolayısıyla Ali ile hitap edilmeyi hak ediyorum :). Ama yine de söyleyeyim benim adım Ali değil Mustafa'dır ve e-mail adresim verypiskedi@gmail.com dur :). Yakında bu bilgler için uygun bir yer ayıracağım elbette blogun kıyısında köşesinde bir yerde.

Bakınız nerden nereye geldik. Bu blog sayesinde yeni insanlar tanır oldum. Sık sık ingilizce yazıştığım, konuştuğum birini daha kazandım :) Darısı henüz blogu olmayanların başına :)

21 Mart 2009 Cumartesi

Pedicab hakkında merak edilenler...

Eee yaz geliyor elbette work and travel cılar hareketlenmeye başladı. Türkiye'den kalkıp buralara kadar gelmek isteyen para kazanmak isteyenler araştırmalarına başladı. Şu sıralar benim sayfama ulaşan bazı arkadaşlardan buradaki son durum hakkında bilgi isteyen mailler alıyorum. Hepsine tek tek cevap vermektense buradan bir seferde cevap vermek daha mantıklı geldi :)

Herkesin kafasındaki ortak sorular şu şekilde; acaba yasa gelecek mi? Bisiklet sayısı düşecek mi? Kriz işi nasıl etkiledi? Kalacak yer nasıl bulabiliriz? Gelince bisiklet bulabilir miyiz? vs...

Evet yasa konusu herkesin dilinde. Ha çıktı çıkacak diyorlar. Yasa çıkarsa geçen yıl 1000 cıvarında olan pedicab sayısı 360 a düşecek. Ayrıca new york ehliyeti ve kimliği de istenecek. Ayrıca her pedicab e normal araba gibi plaka konulacak ve plakasız olanlara ceza kesilecek. Doğrusu risk alıyorsunuz. Yasa çıkarsa hayalleriniz bir anda suya düşebilir ve bir anda zarar edip ülkenize dönebilirsiniz.

Diğer yandan dünyadaki ekonomik kriz bu işi de etkiledi elbette. Şehire gelen turist sayısında bariz azalma var. Şu sıralar insanlar bisiklet kiralarını zor kazanıyor. Normalde geceliği 400 dolar olan oteller fiyatlarını 100 dolara kadar düşürmüş vaziyetteler. Düşünün artık... Yani önceki seneler gibi olmayacak gibi görünüyor. Öyle bol tipler, fazla fazla sarj etmeler biraz zor görünüyor bu sene :) İnsanları bindirebilirsek şükür. Bedava desek bile binmiyorlar şu sıra :D.

Kalacak yer konusunda da şunları söyleyebilirim. Aslında en zor kısım bu. Çünkü ev bulması, bulunan evin yakın olması, depozito verme zorunluluğu az kişi isen kiraların yükseliği karşısında ezilme (kiralar 1300-2000 dolar arası) olasılığı v egenelde ev sahiplerinin yıllık kontrat istemesi yaşanan sıkıntılar arasında.

Şurası açık ki ilk kez gelecekler burada rüya gibi bir yaz geçirmeyi düşünmesinler. Buraya sıkıntılara katlanmaya geleceksiniz. Elbette güzel anılarınız ve fotoğraflarınız olacak, gezeceksiniz de ama burada bulunduğunuz sürenin %90ında Türkiye'deki hayatınızdan daha fazla sıkıntı çekeceksiniz. Hiç beğenmediğiniz yerlerde kalmak zorunda kalacaksınız. İyi para kazanabilmek için tüm gün çalışacaksınız (12-15 saat). Kayış gibi pizzalar yemek zorunda kalacaksınız. Beğenmiyorsanız hergün gyro yiyeceksiniz içiniz dışınız gyro olacak :) Yani bunları bilerek kararınızı verin derim. Sonradan hayal kırıklığı olmasın.

Tüm bunları göz önünde bulundurduktan sonra ben üstesinden gelirim her türlü çalışırım kazanırım diyorsanız buyrun gelin. Bisiklet bulma konusunda ben her türlü yardımcı olurum. Patronla aramız iyidir :). O konuda sıkıntı olmaz.

Herşeye rağmen yine de iyi bir deneyim olacak Amerika sizler için. Ülkenizin kıymetini daha iyi anlayacaksınız :) Pedicab olmasa da vazgeçmeyin, başka eyaletlere , başka işlere bakın. Bu tecrübeden mahrum kalmayın ve gördüklerinizi,yaşadıklarınızı herkese anlatın. Böylece herkes ne kadar güzel bir yerde doğduğumuzu ve büyüdüğümüzü anlasın :)

Hoşcakalın.

15 Mart 2009 Pazar

Ve ilk yolculuk : California !



Uzak yerlerden sıcacık haberlerim olabilir demiştim :). 16-19 Nisan tarihleri arasında Amerika'nın en büyük bisiklet festivallerinden biri olan Sea Otter Classic'e gidiyorum. Fikir bir çok yarış yazısı ile destek verdiğim, bir parçası olduğum www.mtbtr.com adlı dağ bisikleti haber sitesinin kurucularından Alptekin Başkır'dan çıktı aslında. MTBTR'nin şu anda Amerika'daki tek elçisi olduğumdan bu görev bana düştü :)

5 gün boyunca bisiklete dair ne varsa Sea Otter'da göz önünde olacak. Dağ bisikleti yarışları, yol bisikleti yarışları, hızlı-iniş yarışları, bmx ve downhill yarışları ayrıca en son model bisiklet parçalarının gösterileceği bir fuar ziyaretçilerin damağında harika bir tat bırakacak :). Bende elbette en dikkat çeken noktaları, yenilikleri meraklılarına mtbtr.com üzerinden sizlerle paylaşacağım.



Şu anda basın statüsünde olabilmek için başvurumu yaptım ve araştırmalarıma başladım. En önemli aktiviteler, yarışlar ve malzeme tanıtımlarını bir sıraya koymaya çalışıyorum. Okuluma ek olarak bir ödevim daha var yani anlayacağınız :)



Umuyorum güzel olacak :)

Meraklıları şu siteden daha detaylı bilgi alabilirler :

www.seaotterclassic.com

13 Mart 2009 Cuma

10 bin Tık !

Tam 10 bin tıklama... Bu sitenin buralara geleceğini hiç ummazdım aslında. Başlangıçta sadece kendim için, geriye dönüp baktığımda her güzel detayı hatırlamak amacıyla hazırladığım bu site önce yakın arkadaşlarımın uğrak yeri oldu sonra da hiç tanımadığım insanlarla beni tanıştıran bir aracı oldu.

9 ayı geride bıraktığı şu günlerde henüz 1 yaşını doldurmamışken 10 bin tıklamaya ulaştı. Gurur verici. Umarım tıkladığınıza değecek şeyler buluyorsunuzdur sitenin içinde. Mümkün olduğunca burayı yaşatmaya, canlı tutmaya, fotoğraflarla doldurmaya çalışıyorum. Elbette kış döneminde biraz üşüdük ve yavaşladık :) ama havalar ısınıyor. Yakında çok sıcak bölgelerden fotoğraflar ve yazılar görebilirsiniz diyorum :)

Buraya uğrayan, yorum yazan herkese çok teşekkür etmek istiyorum.

İnşallah 20 bininci tık da da görüşürüz :)

10 Mart 2009 Salı

Yaprak Dökümü No:2



Eee bir araya gelmek mümkün olduğu gibi bazen yollar ayrılıyor da... Bazen isteyerek bazen istemeden. Hüseyin arkadaşımızdan sonra dün Ömer arkadaşımızıda ülkemize iade ettik.

Onun için süpriz bir karardı bu. Hani size hep bahsettiğim vize süreci var ya dört gözle cevap beklediğimiz... Şans ona gülmedi. Hepimiz onay alırken ona red cevabı geldi. Üstelik okulun hatası yüzünden. J1 vizesi bittikten sonra 1 ay daha başvuru için vakit olduğunu söylemişlerdi. Oysaki bu onların reddetme sebebi oldu.

Ne diyelim hayırlısı olsun. Her işte bir hayır vardır diyorum, kendisine hayatta başarılar diliyorum.

Seninle kaderimiz kısa bir dönem için kesişmiş olsada iyi bir dostluk kazandığımızı düşünüyorum.

Yolun açık olsun Ömer...

Türkiye'de görüşmek üzere :)

8 Mart 2009 Pazar

Teksas macerası

Bugünlerde evimiz oldukça sakin. Neden mi? Bazı arkadaşlarımız (Emin, Mustafa, Faruk) Teksas'da rodeo olayından payına düşeni kapmak için 3 gün önce Teksas'a gitmiş bulunuyorlar :)

Alınan istihbaratlara göre Teksas'da 20 gün süren rodeo ve konser etkinliği sırasında pedicab cilerde otopark-stadyum arasında çalışarak mühtiş paralar kazanıyorlarmış. Sadece bahşiş usülü çalışılan yerde günde yaklaşık 100 müşteri alınabiliyormuş. Bu da oldukça yüklü bir bahşiş demek tabii ki :)

Eh gidebilen gitti. Onlar okula ara verdikleri için rahat rahat gittiler. Biz ise tıpış tıpış okulumuza gidip onların garajı açıp-kapama görevini üstlendik. Aslında Teksas işi tam benlik bir işmiş. Otoparkın önüne pedicabciler sıra oluyormuş ver hiç durmadan bir ileri bir geri insan taşıyorlarmış. Saniye durmaya bile vakit yokmuş. Ne güzel antrenman olurdu be! :)

Aslında gelen ilk haberler çok iyi değil. Hafta içi zencilerin ağırlıklı olması nedeniyle bahşişler yarım dolar (!) ve 1 dolar arasında geziyormuş :) Fiyat söylemek kesinlikle yasak. Eğer şikayet edilirseniz polis sizi tutuklayıp götürüyormuş. O yüzden ne verirlerse razı olacaksınız.

Şu anda bu maceraya ilişkin bir fotoğraf yok elimde ancak arkadaşlardan haber geldikçe sizlerle paylaşacağım elbette :). Hey gidi hey, biz öğretmenler, mühendisler, mimarlar, işletmeciler... Şu anda para kazanabilmek, hayatımızı sürdürebilmek, borçlarımızı ödeyebilmek için neler yapıyoruz :)

Ama güzel be, bizim torunlarımıza anlatacağımız çok şey olacak :)...