9 Haziran 2009 Salı

Haberler

Günler geçip gidiyor bir bir. Şu sıralar tatilde olmanın verdiği rehavet var. Havaların son 1.5 haftadır kötü gitmesinin ve işlerin kötü olmasının da bu rehavette payı var elbette.

Şu sıralar abuk sabuk işlerin peşinde koşturarak gün geçiriyorum. Yine de boş durmuyorum yani.

New York'ta yavaş yavaş aktiviteler başlıyor. Sokak festivalleri, özel günler yapılmaya başlandı. Geçen pazar Israil Günü'ydü. Yahudiler meşhur 5. caddeyi kapattırmış yürüyüş yaptılar, Central Park'ta konser düzenlediler. Onlardan öncede bizimkiler Türk Günü'nde 5. caddenin paralelindeki Madison caddesinde yürüyüş yaptılar. Bizimki sıradan ve sönük geçtiği için burada bahsetmedim. Yıllardır süre gelen zorla katıldığımız veya götürüldüğümüz 23 Nisan, 19 Mayıs etkinliklerinden kaynaklacak olacak ki uzak durmayı tercih ettim :). Ne yaptılar; yürüdüler, tepindiler falan :)

Bu arada ilginç olan bir olay geçen gün telefonum çaldı ve bir kadın 10 tane pedicab i düğününde kullanmak üzere kiralamak istediğini söyledi. Temmuz'un 3ünde evlenecek çift için gelen konukları kilise ile liman arasında taşımamızı istedi. Eyvallah dedik tabii :) 840 dolar falan dedik ama kadın pazarlığa girişti, tip falan da alacaksınız dedi :) Detayları mail at dedim ama ses çıkmadı. Bakalım ne olacak daha var.. :)

Bir başka haber de pedicablerimizin arkasına reklam alma olayı. Bir firma garajdaki tüm bisiklete reklam vermek istediğini söylemiş. Güya bu pazartesi takacaktık ilanları ama biraz daha süre istediler. Olursa aylık güzel bir getirisi olacak. O da beklemede...

Telefon demişken en son pedicab hikayemi de kısaca anlatayım. Kenara çekmiş takım arkadaşlarımdan biriyle telefonda Ankara'da yapılan yarış hakkında konuşuyorduk. İleriden el etti ve elinde değnek topallayarak yanıma kadar geldi. Bende tabii telefonu kapatıp ilgilendim hemen. Yalnızca 5 blok gideceğiz ne kadar dedi. Baktım adam zaten zor yürüyor 10 ver yeter dedim ve kısa bir sürüş yaptık.

Pedicab adamın çok hoşuna gitti. Sen benim özel şöförüm ol dedi. Telefonunu ver ihtiyacımız olduğunda bize yardımcı ol dedi. Eyvallah dedim. Yarım saat sonra buraya gel limana gideceğiz dedi. Biraz dolanıp yeniden oraya geldim. Harbiden geldi. Limana bıraktım bunları. Ben seni gene arayacağım dedi gitti.

Bende normal çalışmaya devam ettim. 5.caddede bir zenci çift aldım. Aksi gibi hep kısa gidecek olanlar beni buluyor. Bu çiftte yalnızca 3 blok öteye gideceğini söyledi. Mecbur düşük söyledik gene. 2 dakika sürmedi indiler. 10 dolar demiştim. adam cüzdanını çıkarttı baktı yok hep 20lik var. Sonra öbür cebinden bir tomar para çıkarttı baktı hepsi 20 lik 50 lik !. Kadın açtı çantayı baktı ondada bir tomar 20lik! Hay Allah'ım dedim ya ne var yani 20 dedirttirseydin bana :). Dedim 20 ver ne olcak :) Vermedi. Bekle bizi o zaman burda şu mağzaya girelim bizi geri de götür hem de güzel tip verelim sana dedi. İyi dedim. Başladım beklemeye. Yarım saat oldu yok. 45 dakika oldu yok. 1 saat oldu yok. Eee dedim başlayacam şimdi mağzana...

Tam o sırada yine o adam aradı. Gel bizi al diye. Ulan zaten geldi mi hepsi üst üste gelir. Orda 1 saat beklerken tam 3 kişi sordu hepsine yüksek fiyat çektim kaçtılar. Üstüne bu adam gelmedi ve öbürü çağırıyor! Dedim başlarım zenciye ben gidiyom. Gittim aldım adamı bir güzel götürdüm Central Park'a bıraktım. Ben seni gene ararım dedi gitti :)

Akşam garaja geldiğimde gene aradı downtown a gideceğini söyledi. Kabul etmedim. Biliyorum çünkü söylediğim fiyatı hayatta kabul etmeyecek :) Yarın kaçta başlıyorsun dedi bu seferde adam iyice yapıştı yani anlayacağınız :) Üstelik ertesi gün de ayrılacaktı yani uçağı vardı. Son gün aramadı. Hoş zaten ben 3 turdan ondan alacağımı almıştım zaten ve sabahta yarışım vardı erkenden. Yarış detayları bir sonraki yazıda :) Biraz sabredin bakalım... :)

Hiç yorum yok: