24 Nisan 2009 Cuma

California 1. gün

Sabahın ilk ışıkları ile birlikte açıyorum gözlerimi kocaman iki kişilik bir yatağın içine gömülmüş olarak... Yabancı bir yer haliyle pek uyku tutmuyor, heyecan da var zaten :).

Otel hintli bir ailenin oteli. Bakalım kahvaltı dahil cümlesindeki kahvaltı kelimesinden ne anlıyorlarmış diye resepsiyona uğruyorum. Kadın bana yandaki kahve makinasını ve tabağın içindeki bizim eti cin tarzındaki krakerleri gösteriyor :). 1-2 tane atıştırıp yollara düşüyorum. Hiç bilmediğim bir şehir, hiç bilmediğim yollar ve insanlar...

Çıkmadan önce google map den festival alanının haritasına bakmıştım. Benim otelime 13km uzaktaydı. "13km nedir ki bisikletle gidip gelirim mis gibi ohh" dedim çıktım yola :). Ancak o kadar kolay olmadı. 3km geçtikten sonra maşallah dana gibi yokuşlar beni karşıladı. 45 dakikada ancak festival alanına varabildim :D.




Alana ilk vardığım an karşılaştığım manzara etkileyiciydi. Etrafı tepelerle çevrili bir alanın ortasındaki düzlüğe kurulmuş fuar, daha ilk günden rengarenk çadırlarıyla cıvıl cıvıl bir görüntü oluşturmuştu. Ancak ben bu renkliliğe katılmadan önce media center a gidip basın kartımı almak durumundaydım. Bu basın kartı çok önemliydi çünkü o kart her kapıyı açan, her sınırı geçmeye izin veren bir anahtardı. Adamlar sırf basın için kocaman bir bina ayırmışlar ve hemen yanına da sabah kahvaltı, öğlen yemek verilen bir büfe koymuşlar. Basın kartının en büyük faydalarından biri de bu yemek hizmetlerinden bedava yararlanmak oldu herhalde :D . Buradaki yemekler oteldekinin aksine damak zevkine hitap eden türdendi :)

Enteresan bir balıklı sandaviç yedikten sonra sonunda fuar alanındayım. Fuar alanı dediğim yuvarlak şeklinde konumlandırılmış çadırlardan başka birşey değil aslında. Burada firmalar 2010 ürünlerini sergiliyor ve teknik destek veriyor. Buradaki asıl amacım mtbtr.com için ürün yeniliklerini haber olarak sunmak. O yüzden hemen işe koyulup markaları birer birer gezdim.

Öğlen olunca tekrar değerli olan yemek arası için yukarı çıktım :) Burada yemek alırken pedalpushersonline.com sitesinden bir yazar ile tanıştım. Taa New York'dan geldiğimi görünce ilgisini çekti. Meğer o da bu festivale uzaktan gelenlerin hangi düşüncelerle buraya geldikleri üzerine yazı yazıyormuş. Benim hikayemi ilginç buldu. Birlikte oturduk yemek yedik ve ben hikayemi anlattım :)

Daha sonra yine fuar alanındaydım. Benim jant üreticisinin çadırına gittim. Hem onlarla sohbet ettim hem de bisikletimin uzun süredir süre gelen arka göbek ve jant ayarı sorunlarını hallettirdim. Adamlar o kadar ilgili o kadar nazik ki. Ne isterseniz ne arızası varsa hemen ilgileniyorlar ve ne değişmesi gerekiyorsa değiştiriyorlar. Benim için 90 dolarlık malzemeyi çat diye verdi üstelik montajını ve bakımınıda hiç üşenmeden yaptı. Bende bol bol teşekkür ettim tabii ki :)



Adamlar 4 gün süren festivali aktiviteler ile tıka basa doldurmuşlar. O kadar ki hangi yarışa gireceğinize, ne zaman nerede bulunacağınıza karar veremiyorsunuz. Dağ bisikletine ait akla ne geliyorsa hepsinin yarışı vardı. Yol bisikleti olsun, downhill olsun, slalom yarışı olsun, bmx olsun her çeşit yarış vardı ve yaş kategorileride inanılmaz çeşitliydi. Bende buraya kadar gelmişken hem en iyi olduğum cross country yarışında hem de çok sevdiğim downhill yarışına katılmak istedim.

Yalnız beleş parçaların acısı başka yerden çıkmış oldu. İki yarışa katılabilmek için toplamda 147 dolar kayıt parası ödedim. Türkiye'nin gözünü seveyim. Ne güzel bedava giriyorduk yarışlara :). Hoş orda insanları zorla yarıştırırken burda insanlar akın akın yarışlara geliyorlar. Eh tabii onlarda bu durumu değerlendiriyorlar.

Komik bir ortamdı aslında kayıt alanı. Önce bir form alıyorsunuz ve 1 sayfa dolusu aktivite ve yaş grubu arasından girmek istediklerini işaretliyorsunuz. Daha sonra yazar kasa sırasına giriyorsunuz sanki bir alışveriş mağzasından alış veriş yapar gibi :) Sonra arkadaki masaya işi gösterip numaranızı ve tüm detayları içeren zarfınızı alıp çıkıyorsunuz.

İlk gün böyle çabucak geçti gitti. Birşey anlamadım vallahi :). Saat 5-6 gibi otele geri pedalladım ve ilk gün notlarını mtbtr ye girmeye başladım. Bugünlük bu kadar :) Asıl hikaye yarışlarla başlıyor elbette :D. Geç oldu biliyorum ama bol bol yazacağım merak etmeyin :)

Hiç yorum yok: