15 Nisan 2009 Çarşamba

Ve Kalifornia başlar :)

Aklımdabinbir düşünce A trenini almış JFK havaalanına doğru gidiyorum. Acaba trafik cezam orda çıkacak mı? Acaba kimliğimin tarihi geçtiği için sorun çıkacak mı? Yoksa Delta havayolları sitesinde yazdığı gibi bisikletimden 175 dolar taşıma ücreti alacak mı?...

Sorular..Sorular...Sorular...

Neyse, havaalanına geldim 1.5 saat sonunda. Sırtımda sırt çantası, elimde laptop, diğer omzumda ise kocaman bir bisiklet çantasının içinde emektar Scott'ım.

Gün geçmiyor ki Amerika denen bu memlekette herşeyin para olduğunu tekrar tekrar fark etmeyeyim. A treninden inip JFK ye girdiğiniz anda 5 dolar şarj ediliyorsunuz. Niye? İstediğiniz terminale Air Train dışında gitme şansınız yok da ondan! Air Train e girdik bari şu köşede duran tekerlekli arabalardan alayım bir tane diyorsunuz anında bir kadın geliyor : " 3 dolar ". Ulen size yedireceğime bu parayı taşırım eşşek gibi diyip yola devam ettim :)

Neyse air train i de geçtik geldik Delta'nın mekanına. Beni gören gözleirni alamıyor zaten boyumdan büyük yüküm var. Ama birşeyler yapmalıyım bunları bana şarj ederlerse yanmışım ben. Online checking kısmına geliyorum hemen. Zenci bir görevli bana yardım ediyor. Hakikaten yardım ediyor. Sen sırt çantanı yanına al elindekide şahsi eşyan yerine geçer bunuda tek paket olarak gönder dedi. Bilgisayardan biletlerimi bastırdık ve ben hiç tartıya falan uğramadan x-ray e doğru tabiri caiz ile kaçtım :D

Eğer şu bisiklet çantasını bir şekilde bu x-ray cihazına sokabilirsem işi bedavaya getireceğiz ama nasıl mübarek boyumdan büyük. Aldım elime koli bandını çantanın tüm boşluklarını alacak şekilde doladımda doladım. Bu arada tabi gelen gitti :D. Görevlide bana bakıp bakıp " Olmaaaz ,geçmezz" diyip duruyordu. Görürsün sen dedim içimden. Sonunda paketi bitirdim ve banta koydum. Kadın " Eh bir deneyelim bakalım" dedi. Ben hazırolda bekliyorum tabii ki bant ilerlediğinde geçmeyecek gibise itekleyecem içine :D Kadın hemen müdahale etti " Dokunma! " :D. Neyse çalıştırdı bantı ve bizim paket ucu ucuna geçti x-ray den :D. Ama paketin x-rayden çıkışı uçarak oldu :D. O an içim biraz cız etti tabii.

Uçak seyahatleri benim için hep stressli geçer. Her iniş kalkış anı 10ar yıl götürür benden. Bu gün de bir 40 yıl gitti yani :) Ama bu seyahat boyunca bir taşla kuş sürüsü indirdim diyebilirim :). Grand Kanyon'dan , Rocky mountains'e , Los Angles'dan San Diego'ya kadar her yeri görme imkanım oldu :) Bu seyahat sayesinde Amerikayı baştan başa geçmiş birisi olarak şunu söyleyebilirim ki Amerika'nın %90'ı çöldür ve kıyı kesimleri dışında insan bulmak zordur :) Uçsuz bucaksız düzlükler ve çöl havası. Grand Canyon'a kadar başka birşey yoktu açıkcası :)

Los Angeles da bir aktarma yaptım. Burada yaklaşık 2.5 saat bekledim. Los Angeles New York'a göre çok daha büyük ve düzenli bir şehir olarak göründü bana. Bir de şunu gördüm Los Angeles da 3 evden birinin mutlaka havuzu var :D Tam tatilciler anlayacağınız :)

Monterey'e gelirken artık gün batmak üzereydi. Bu uçuşta inanılmaz bir gün batımı izledim. Pasifik okyanusu'nun 10 bin km üzerinde pırıl pırıl bir havada mükemmel renklere baka kalarak gün batımı izlemekte nasip oldu.

Ve işte şimdi 9.5 saat süren yolculuğun ardından sevimli ufak otelimden sizlere yazıyorum. Fotoğraf makinem çantamda kaldığı için fotoğraf yok şimdilik ama yarından sonra öncelikle mtbtr.com da sonrada vakit kalırsa burada sizlerle yaşananları paylaşmaya devam edeceğim :)

Görüşmek üzere :)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

aslında bugün yazmamın nedeni ne tam olarak bilmiyorum, ya ben yazılarını çok uzun bi süredir takip ediyorum ve git gide daha heyecanlı bi hal alıyor- tek kelimeyle harikasın (: yalnız master için sana danışmam gereken şeyler olcak yardım edersen çok sevinirim malumunuz seneye bu okul biter ve bu kız gitti giderr :P yazıların beni çok teşvik ediyor, durma devam (: bu arada cvp beklycem pm den görüşelm olma mı bi ara.. //sinem

Kıvırcık dedi ki...

selam, beğenerek okuduğuna çok sevindim. Soruların var ise yardımcı olmak isterim elbette. verypiskedi@gmail.com mail adresim.