1 Eylül 2008 Pazartesi

Kıvırcık'tan haberler...


Sevgili dostlarım,

Burada günlerin nasıl geçtiğini anlamıyorum bile inanın. Sanki daha dün gelmişim gibi. Sürekli çalışmaktan, sürekli bir aktivite içinde olmaktan, koşuşturmaktan zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum bile.

Daha dünkü acemi iken şehri avcunun içi gibi bilen, daha dün bisiklet bulma derdindeyken şimdi bir mainstreet bisiklet sahibi olan (!) biriyim :)

Evet, yanlş duymadınız. 1.5 aydır kullanmakta olduğum mainstreet bisikletimi satın almış bulunuyorum. İki tekerlekten 3 tekerleğe terfi ettik anlayacağınız :) . Kalacağım belli olduktan sonra artık her hafta 225$ bisiklet kirası vermek çok zararlı bir iş olmaya başlamıştı. Satın almak daha mantıklıydı ve bende öyle yaptım. Bu kararımda bisikletin sıfır, yani hiç kullanılmamış olmasının etkisi büyüktü tabii ki. Her yaptığı işte güzelliği, kaliteyi arayan biri olarak ancak bu şekilde bir bisiklet alabildim ve aldım. Artık kendi kendimin patronuyum yani. Bisiklet kirası ödeme derdim yok, kazandığım direk olarak cebime kalacak...

Bisiklet bir yana dursun , hala brokrasi işleri ile uğraşıp duruyoruz bir yandan. Yarın önemli bir gün bu açıdan. Yarın New York ID ve ehliyet için başvuruları yapacağız. Resmi bir kimliğimiz ve 4 tekere terfi için izinimizi isteyeceğiz :D.

Yarın okul açısından da önemli bir gün. Yarın ilk ödemeyi yapıp kayıdı kesinleştirme günü. Yarın bir sorun çıkmaz ise Allah kısmet ederse çarşamba günü yani 2 gün sonra sınıftaki yerimi alacağım inşallah. Yeni bir heyecan, yeni bir serüven bu okul benim için. %100 ingilizce konuşulan, yazılan, anlatılan bir ortamda çeşitli ülkenin vatandaşlarıyla tanışmak heyecan verici. Şimdilik beni tek düşündüren yazı kısmı. Bugüne kadar okuduk, konuştuk iyi ama hiç ingilizce metin yazmadık. Binlerce yazım hatası yapacağımdan şüphem yok :). Ancak korkum yok, düşe düşe elbet öğreniriz yürümeyi. Yanlış yapa yapa öğreniriz doğruyu elde etmeyi.

Yüz ifademden anlayacağınız üzere aslında New York beni şimdiden yordu. Otel zamanından beri bu kadar yoğun tempolu çalıştığım olmamıştı. Bundan sonra inadına daha da yoğun bir temponun içerisine giriyorum. Ha bu arada bilgisayar üzerine iş başvuruları yapmayı da ihmal etmiyorum :) . Ordan oraya sürüklenip gidiyoruz. Allah sonumuzu hayır eyleye...

1 yorum:

Hasan Çağrı dedi ki...

Bisikletin hayırlı olsun patron:)

' sene sonra buraya saçın başın ağarmış olarak gelmede dede demeyelim sana burda sonra..:) Hayatın kendisi bir koşturmaca atlatırsın gerisini zaten sen dert etme...

İnsan yaza yaza doğruyu yazmayı öğreniyor tabiki ama o dilin yerlileri ilk zamanlar çok kafa yapabiliyorlar... Nerden mi biliyorum İngiliz mektup arkadaşlarımdan :)