15 Ağustos 2008 Cuma

Coney Island

Bildiğiniz üzere hergün D treni ile işe gidip geliyoruz. D treni Coney Island - Manhattan diye geçiyor. Bu son durak Coney Island'da ne varmış merak ettik yollara düştük. İşte Coney Island



Günlerden pazartesi olmasından kaynaklı olsa gerek sahil bomboş. Kumsalın başladığı yere insanlar otursun, yürüyüş yapsınlar diye boylu boyunca tahta döşenmiş.



Sahilin hemen kenarında bir eğlence parkı dikkatimizi çekiyor ve ıssız sahili bırakıp eğlencenin içerisine bırakıyoruz kendimizi.



Burada her türlü abudik kubidik oyunu bulmak mümkün tabii ki. Tahmin edeceğiniz üzere makinelerin para yemekte üstüne yok :D. Genelde bir çeyrekliğe çalışan oyunlar olduğu gibi 1-2$ a çalışan oyunlar da var. Bizim ilk ilgimizi çeken basketbol oldu. Bekir ile birlikte kapıştık baskette. İLk turda ben 29-22 önde iken sonraki turda 41-52 Bekir çaktı bana :)



Basketboldan sonra bizi en çok eğlendiren oyun Air Hockey oldu. Yine Bekir ile 3 maçlık bir seri yaptık. Her ikimiz de taktiksel oynadığımızdan maç oldukça uzun ve zevkli geçti. İlk maçı Bekir aldı ikincisini ben. Sıra şampiyonluk maçındaydı. Acayip taktiksel ve çekişmeli geçti ama Bekir öyle bir gol yedi ki beni yerlere yığdı. Her nasılsa top ortadaki çizginin üzerinde hızlı hızlı gidip gelmeye başladı. Bekir Topu durdurmak için elindeki tutacağı üstüne bastırmaya çalışada bir türlü tutturamıyordu. 2 denemeden sonra uyanıklık yapıp bir anda topa vurdum direk gol oldu :). Böylece basketteki yenilgiyi unutmuş olduk :)



Ve geldik en heyecanlı noktaya : Rollercoaster. Binmeyelim içimiz dışımıza çıkacak dedim ama dinletemedim :D. Millete uyduk oturduk koltuğa. Hadi bismillah başladı. Bu yanılmıyorsam benim ilk kez rollercoaster a bindiğim gündü. Bazı yerlerde 90 derece aşağı tam gaz gidiyor, bazı yerlerde şaşırtmaca yapıp başka yönlere doğru uçuyordu. Çığlık çığlığa tabii millet. İçim dışıma çıktı ama zevkliydi :)

Hiç yorum yok: